Bitcoin SistemiBitcoin Sistemi

Bitcoin ve Kripto Para Bağışlarının Hukuki Niteliği ve Riskleri

Ülkemiz için tarif edilemez bir dönemden geçiyoruz. Maalesef 6 Şubat 2023 tarihi bir daha hiç silinmemek üzere hafızalarımıza kazındı. Kahramanmaraş’ta 9 saat aralıkla gerçekleşen çok büyük iki deprem binlerce can almakla kalmadı, hem maddi hem manevi anlamda geri dönüşü olmayacak yaralar açtı.

Depremlerin hemen sonrasında ise ülkece tek yürek olup destek olmak için harekete geçtik. Herkes en iyi bildiği konuda yardım etmek istedi ve ülkemiz blokzincir ekosistemi de en hızlı şekilde neler yapabileceğini değerlendirmeye başladı. Böylece Türkiye blokzincir ekosistemi “Biz blokzincir üzerinden bağış toplayabilir miyiz? Bu bağış toplama yöntemi hukuka uygun mudur?” sorularıyla karşı karşıya kaldı.

Blokzincir teknolojisi kullanılarak bağış toplama yöntemi üzerine biraz düşünüp geçmişe baktığımızda Hindistan ve Ukrayna örnekleri karşımıza çıkıyor. İki ülke de dönemin zorlu şartlarında blokzincir teknolojisi ile bağış kabul etmiş, herkese açık bir şekilde takip edilen bu cüzdanlar ile bağışlarda şeffaflık sağlanmış, bu yöntemle bağış toplama konusunda büyük verim sağlanmıştı.

Bu verimliliğin sebebi, blokzincir teknolojisinin bize sunduğu eşler arası, üçüncü parti bir uygulamaya ihtiyaç duymadan, dünya çapında ve çok hızlı bir şekilde işlem yapabilme özgürlüğüdür. Objektif bir şekilde incelendiğinde ve Ukrayna ile Hindistan örneklerinde görüldüğü üzere, blokzincir teknolojisi temel görevlerinden birini layıkıyla yerine getirdi.

Ülkemizde bağış/yardım toplama hususunu 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu kapsamında incelemek gerekiyor. Kanun yardım toplamaya yetkili gerçek ve tüzel kişileri açıkça sayıp, yardım toplama şekillerini de açıklıyor. Kanun, yardım toplama sürecinin makbuzlandırılması ve diğer tüm hususları düzenleyip açıklıyor.

Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik’te ayni yardım “Nakit ve nakit benzeri dışındaki tüm maddi varlıklarla yapılan yardımlar” şeklinde, bağış ise “Bir kişinin veya başka bir özel hukuk yahut kamu tüzel kişisinin veyahut kamu kurum ve kuruluşunun ayni veya nakdi varlıklarından; bir kişi veya başka bir özel hukuk yahut kamu tüzel kişisine veyahut kamu kurum ve kuruluşuna kendi iradesiyle ve herhangi bir karşılık beklemeksizin vermesi” şeklinde tanımlanıyor. Kripto varlıklar dünyada para statüsünde kabul edilmediğinden, kripto varlıklar ile yapılan bağış ve yardımların yönetmelikte tanımlanan ayni yardım statüsünde olduğunu düşünüyorum.

Bu sebeple şahsi görüşüm, kripto varlıkların bağışa konu edilebileceğidir. Fakat bağışa konu edilse de kripto varlıkların transfer edildiği cüzdanların anonimliğini koruması sebebiyle alındı belgesi yani bağışlara karşılık makbuz kesilemiyor. Eğer bağışçı kişi yada kurumlar gerçekleştirdiği işlemleri bildirirlerse bu eksiklik de ortadan kalkar ve bu sayede bağışlanan kripto varlık Türk Lirası’na dönüştürülerek bu karşılık üzerinden makbuzu kesilebilir. Kripto varlıkların bağışı hususu 2860 sayılı kanun çerçevesinde incelendiğinde, kripto varlıkların ayni yardım statüsünde bağış olarak kabul edilebilmesi fakat teknolojinin sunmuş olduğu anonimlik nedeniyle alınan bağışın belgelendirilememesi sonucunu doğurmaktadır.

Bir diğer bakış açısı ise Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik ve 5549 sayılı kanun çerçevesidir. Bu çerçevede kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yüklenmiş olan sorumluluklardan birisi, ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcısı bünyesinde gerçekleştirilen şüpheli işlemlerin MASAK’a bildirilmesi zorunluluğudur.

Şöyle ki, irili ufaklı birçok anonim işlem sebebi ile bu işlemler hizmet sağlayıcı tarafından MASAK’a bildirilmek zorundadır. MASAK bu anonim ve şüpheli işlemlerden dolayı ilgili kullanıcı hesabına bloke koydurduğu ya da sulh ceza hakimliği kanalıyla söz konusu kullanıcı hesabına el konulduğu takdirde, yapılmış olan kripto varlık bağışları işlevini ve amacını net bir şekilde kaybediyor. FATF kapsamında hazırlanan ve yürürlüğe konan düzenlemeler her ne kadar kamu güvenliği açısından önemli fayda sağlasa da, bu düzenlemeler kripto varlık hareketlerini oldukça kısıtlıyor.

Son olarak bu konuya başka bir açıdan daha yaklaşmak gerekiyor: 16 Nisan 2021 tarihli ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanarak yürürlüğe konulan yönetmelik. Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik son derece kısa bir metne sahip ve keskin sınırlar çiziyor.

Yönetmelikte hükme bağlandığı üzere kripto varlıklarla ödeme almanın henüz yasal bir zemini mevcut değil. Her ne kadar bu düzenleme ticari nitelikte alım-satım işlemlerine yönelik bir düzenleme olarak görülse de, bağışların da “ivazsız kazanç” olarak bu çerçevede değerlendirilebileceği göz ardı edilmemelidir.

Tüm bu hususlara bakıldığında çözüm ne olabilir?

Ayni yardım statüsünde kripto varlıklar ile bağış alabilmek için sivil toplum kuruluşlarına özel yetki verilebilir. Verilen bu yetkinin sınırları da özel olarak çizilebilir. Güncel afet durumumuz göz önüne alındığında, kripto varlık ile bağış kabul edebilen kuruluşlara yapılacak ödeme ve gönderilerin herhangi alt ya da üst miktar sınırı gözetmeksizin şüpheli işlem olarak değerlendirilmeden ve askıya alınmadan bir düzenleme ile gerçekleştirilmesi sayesinde mevcut şartlarda faydalı ve güvenli bir yol izlenebilir.

Böyle bir uygulamanın dünya kamuoyuna duyurulması ile dünyadaki bağışçılar nezdinde güven tesis edilebilecek ve ülkemizin yaşadığı bu felaket kapsamında çok daha büyük miktarda bağış toplanabilmesinin yolu açılacaktır.

Av. Burak Mercan

Blokzincir Kripto Varlık Derneği

Genel Sekreter


Plus de nouvelles provenant de Bitcoin Sistemi

Plus de nouvelles